24 Mart 2015 Salı

KLASİK OSMANLI MİMARİSİNDE MİMAR SİNAN CAMİLERİ: KOCAELİ İLİNDEN ÖRNEKLER

  GİRİŞ:



  Klasik Osmanlı Mimarisi Mimar Sinan dönemi olarak da adlandırılır. Çünkü Osmanlı Mimarisi en yüksek seviyesine Mimar Sinan tarafından ulaştırılmıştır. 1539’dan 16. yüzyılın sonuna kadar Osmanlı mimarisine damgasını vuran Mimar Sinan eserlerinde çeşitli plan ve taşıyıcı sistemler kullanmıştır. Sinan’ın eserlerinde elemanların strüktürel ahengi silüete de yansımaktadır. Büyük külliye kompozisyonları ile Türk şehircilik anlayışına büyük katkılar sağlamış, şehir siluetlerine önemli çizgiler kazandırmıştır.Arazi eğimlerini bir engel olarak görmeyip tasarıma katkıda bulunan bir unsur haline getirerek yerleşme düzenine yenilikler getirmiştir.(Akan, Çakıcı, 2005)


 Osmanlı’da bir klasik dönemden bahsedebiliyorsak bu Sinan ile mümkün olmuştur. Yüzyıllık yaşamının neredeyse yarım asrı geçen araştırma, mimari olgunluk çabaları ve ortaya koyduğu somut örnekler onun Osmanlı Mimarisi'nde mihenk taşı olmasına nedendir. Sinan gerek İstanbul’da gerekse de Anadolu’nun ve Balkanların dört bir yanında eserler vermiştir. Bunlardan birisi de Kocaeli'dir.


Mimar Sinan Hakkında:


Kayseri’nin Ağırnas Köyü’nde doğan Abdülmennan oğlu Sinan’ın doğum tarihi  kesin olarak bilinmiyor, ancak 1489 olabileceği hususundaki görüşler yoğunlukta. Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak toplanan gençler
arasında Yeniçeri Ocağı’na alınan Sinan, sırasıyla acemi oğlan, yeniçeri, atlı sekban, yaya başı (bölük komutanı), zemberekçi başı ve haseki unvanlarıyla Yeniçeri Ocağı’nın en büyük subaylarından biri olmuştur. Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman ile birçok sefere katılan Sinan’ın askerlik alanındaki bu yükselişi askerlik yönünden çok, sergilediği ustalık başarı- sına bağlanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun en geniş topraklara sahip olduğu dönemde yaşayan Mimar Sinan, 1539’da Mimarbaşı Acem Ali adıyla tanınan Alaeddin’in vefatı üzerine, mimarbaşılığa atanmıştır. Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde mimarbaşı olarak görev yapmış, imparatorluğun gücünü simgeleyen mimarlık başyapıtlarının tasarlanmasında ve uygulanmasında büyük rol oynamıştır. 1588’de vefat eden Sinan, Osmanlı döneminde çok sayıda cami inşa etmiş olmakla birlikte mescit, medrese, darülkurra, türbe, imaret, darüşşifa, su yolları, köprü, kervansaray, saray, mahzen ve hamam olmak üzere birçok eser vermiştir. Ancak onun en büyük arzusu, cemaati gök kubbe gibi büyük bir kubbe altında toplayan, mekân birliği tam, aydınlık ve ferah bir cami inşa etmek olmuştur. 1

  Sinan ilk külliyesi 1539 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Haseki Hürrem Sultan adına yapmıştır. Bu tarihten itibaren birbiri ardına izleyen külliyeler başta olmak üzere birçok yapının mimarı olmuştur.Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde yalnızca mimar başı olmakla kalmayıp aynı zamanda İstanbul’un imarında da büyük görevler üstlenmiştir. Mimar Sinan’ın görevi bununla da sınırlı kalmayıp aynı zamanda imparatorluğun fethettiği ve elinde bulundurduğu vilayetlerde de yapı faaliyetlerini sürdürmüştür.


. 1 Bknz: BENİAN, Esin, ''Mimar Sinan ve Osmanlı Cami Mimarisinin Gelişimindeki Rolü''. Bilim ve Teknik, Ocak 2011, S.519







      Geçmişten Günümüze Kocaeli


    Bizans döneminde Nicomedia ismiyle imparatorluğun en önem şehirlerinden birisi olan, 11. yyda Selçuklu’nun kısa bir süre eline geçirip tekrardan Bizans’ın eline kaptırdığı bir şehirdir. Bizans döneminde de önemli yapı faaliyetlerinin uygulandığı bilinse de Konstantinapolis gibi günümüzde şehrin altında olması nedeniyle kazı olanağı mümkün olmamıştır. Antik kaynaklarda da sıkça adı geçen Nicomedia, Türklerin hakimiyetine geçmesiyle birlikte İslamlaşma faaliyetlerinin önemli merkezlerinden biri olmuştur. İzmit’te Bizans’tan kalma su kemerinin M.S. 2.nci yüzyılda imparator Trajan döneminde Nicomadia valisi Plinius tarafından yaptırıldığını antik kaynaklardan öğrenmekteyiz. 

    Osmanlı İmparatorluğu döneminde adı İzmid, İsmit, gibi anılmıştır. Çünkü bölgede hala daha yaşayan bir sürü Rum ve Ermeni yaşamaktaydı. Bugün bile örnekleri verilecek olan Pertev Paşa Camii ve Fevziye Camii yakınlarında ayakta kalmayı başaran Rum konut yapıları mevcuttur.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra adı Kocaeli olan, il sınırlarında bulunan Gebze ilçesi de antik kaynaklarda Libyssa adı ile geçmektedir. Ünlü Kartacalı komutanı Hannibal’ın yurdu olarak da bilinen Gebze ilçesi, Erken Dönem Osmanlı Mimarisi örnekleri yanı sıra Klasik Osmanlı dönemi ürünlerini de barındıran kültür şehirlerinden birisi olmuştur. 1323 -1331 arasında yapıldığı düşünülen Gebze Orhan Camii, (Res.1) tek kubbeli kare planlı, Anadolu Selçukluların tek kubbeli kare planlı mescitlerinin etkisinde yeni bir anlayışa sahip, sade erken dönem örneğidir. Orhan Gazi tarafından yaptırılmıştır. Sultan Orhan Camii’nin 400 metre kadar kuzey doğusunda 1326 tarihli İlyas Bey Camii bulunmaktaydı. Bazı araştırmacılar bu caminin Osmanlılardan kalan ilk cami olduğunu söylese de bu sadece savdan ibarettir. Osmanlılardan kalma en erken tarihli camii, İznik Hacı Özbek Camiidir. İlyas Bey Camii kubbesiz bir yapıydı. Tarih boyunca pek çok kez tahrip olan yapı günümüzde aynı adla tekrardan modern bir görünümde yapılmışsa da orijinal plana sadık kalındığı söylenemez.


   Gebze ‘de Hünkar Çayırı adıyla anılan bir mevkii de tarihsel önemi açısından önemlidir. Fatih Sultan Mehmet’in 27 Nisan 1481 Cuma günü İtalya üzerine yapılacak sefer için ordusuyla İzmit’e giderken ordu burada mola vermiştir. 3 Mayıs 1481 yılında burada vefat etmiştir.Hünkarın anısına bir çeşme yapılmıştır.
Osman Hamdi Bey Türkiye’de arkeolojinin, eski eserlerin koruyucusu, koleksiyoncusu olarak önemli bir şahsiyettir. Aynı zamanda ressam ve mimarlıkla uğraşan Hamdi Bey 1884 yılında planını kendisinin çizdiği bir yalı yapmıştır. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.. 2











 Kocaeli’nde Mimar Sinan eseri örnekleri:


Çoban Mustafa Paşa Külliyesi: 

    Kocaeli ili Gebze ilçesinde bulunur. Kanuni dönemimde yapılmış en büyük ve geniş programlı külliyedir.(Çizim1) İçerisinde cami, imaret, medrese, kütüphane, türbe, dergah, kervansaray ve paşa odaları bulunur. 117x 106m ölçülere sahiptir. (Res.2)

    Kanuni Sultan Süleyman’ın kız kardeşi Hafza Sultan ile evli olan Çoban Mustafa Paşa tarafından 1510 yılında yaptırılmaya başlanmıştır. Mimarı konusunda tartışmalar bulunur. Mimar Sinan’ın eserlerinin listesini tutan Tuhfetü’l Mimarin’de cami, imaret ve medresenin mimarı olarak Mimar Sinan ismi geçer. Fakat Evliye Çelebi yazısında  “Bu camiyi Süleymaniye Cami-i Şerifi’ni yapan Koca Mimar Sinan’ın baş halifesi Hüssam Kalfa büyük bir maharet ve üstatlıkla yapıp, şirin ve ince fenlerinde büyük sanatını göstermiştir” demiştir. Cami ve medrese kapıları üzerinde 1523-24 tarihleri yazması ve Mimar Sinan’ın o tarihlerde Rodos Seferi’nde bulunması bu külliyenin tam anlamıyla Mimar Sinan’a ait olmadığı, planını çizdiği düşüncesini oluşturuyor. 


    Cami, düzgün kesme taş ve tuğla ile yapılmış olup yapılar topluluğunun merkezinde, 14.55 x 14.55 m kare planlı ve tek kubbe ile örtülüdür.(Res.3) 24 metre yüksekliğindeki kubbeye geçiş tromplarla sağlanmıştır.(Res.4) Trompların içi istiridye kabuğu gibi yivlenmiştir ki bu özellik Memlük üslubunu andırır. Cami, Klasik Osmanlı Mimarisinin özgün örneklerindendir. Duvar ile kubbe arasında dört köşede mukarnas dolgularla hareketlendirme sağlanmıştır. 

     Cami içinde her duvarda dörder, kasnakta da sekiz olmak üzere 24 pencere bulunur. Camiye baktığımızda gerek tromp gibi mimari elemanlarda gerekse de bu mimari elemanlara bağlı süslemelerde Memlük etkisi göze çarpar.  Çoban Mustafa Paşa’nın Mısır ile olan ilişkileri  yapınnın mimarisine ve süslemesine etkilere neden olmuştur. Caminin giriş kapısındaki(Res.5) kitabede sülüs yazıyla:

“Bu Allah’ın halifesi Sultan Süleyman han bin Sultan Selim Han, Allah hayatını, saltanatını ebedi kılsın. Bu ikisinin veziri bina ve inşaatın sahibi Mustafa Paşa tarafından tamir edilmiş bir imarettir. Güzellik ve parlaklık sahibi olduğundan tarihi hayren hasena 930 (1523)”. yazmaktadır. 

      Caminin mihrabı beş köşeli, mermer bir niş şeklinde olup, mukarnaslarla son bulur. Ayrıca mukarnaslardan oluşmuş bir bordür mihrabı çepeçevre kuşatmıştır. Mihrabın üçgen alınlıklarında yer yer yıldızlara yer verilmiş, çokgenler ve zincirlerden oluşmuş motifler kompozisyonu tamamlamıştır. (Res.6) Mihrap nişindeki kufi levhalar buraya ayrı bir görünüm kazandırmıştır. Mihrap nişindeki bezeme, dışındaki ince bordür ve üçgen boşluklar siyah renkte macunla doldurulmuş ve böylece farklı bir görünüm elde edilmiştir. Mihrabın sağında yer alan minber, mermerden yapılmış, yan korkulukları geometrik geçmelerle bezenmiştir.(Res.7)

   Yapının bir önemli özelliği de muhteşem ahşap işçiliğidir. Kapı ve pencere kanatlarında kakma tekniğinde motiflere ve kompozisyonlara yer verilmiştir ki burada da Memlük etkileri görülmektedir. (Res.8) Caminin girişi önünde beş kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Buradaki mukarnas başlıklı altı porfir sütun sivri kemerlerle birbirine bağlanmıştır. Ortadaki bölüm diğerlerinden daha yüksek tutulmuş ve camiye giriş daha görkemli bir hale getirilmiştir. Caminin son cemaat yerine açılan pencerelerindeki kiremit renkli mermer söveler, kûfi yazılar ve duvar panoları Memluklu sanatının etkisini açıkça göstermektedir.(Res.9) Caminin minaresi XVI.yüzyıla tarihlendirilmektedir. Kesme taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli olup,şerefesinin altı mukarnas ile kaplıdır. (Res. 10) 

  Yapı topluluğunun arkasında, mihrap yönünde ve ikinci avlunun ortasında bulunan 
Çoban Mustafa Paşa, türbesine öldükten sonra gömülmüştür. 3



    Pertev Paşa Camii (Yenicuma) Ve Külliyesi:


    Padişah II. Selim'in 2. veziri Pertev Mehmet Paşa adına, ölümünden sonra vasiyeti üzerine kethüdası Sinan ağa tarafından yaptırılmış ve cami kitabesine göre miladi 1579 ( Hicri: 987) yılında tamamlanmıştır. Camii ile birlikte sübyan mektebi ve hamam kalıntısı ayakta durmaktadır. Cami ve külliye Mimar Sinan'ın eserleridir.(Çizim2) Külliyeden yalnızca cami ve çeşme özelliklerini koruyarak günümüze gelmiştir. Sübyan mektebi onarımlar sonucu özgün şeklini tamamen yitirmiş, hamam ise harabe halinde temel kalıntıları ve sıcaklığının bir kısmı korunmaktadır.(Res.11)

  Pertev Mehmet Paşa Külliyesi, vasiyeti uyarınca Kethüdası Sinan Ağa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Paşa’nın ölümünden sonra 1572’de caminin temelleri atılmış, yapı topluluğu 1579’da tamamlanmıştır.(Res.12) Külliye moloz taştan üzeri harpuştalı ve pencereli bir avlu duvarı ile çevrelenmiştir. Üç ayrı girişi olan avlu kapılarından kervansarayın bulunduğu yöne “Cami-i Şerifi Pertev Paşa sene 987 (1579)” kitabesi yerleştirilmiştir. Külliyenin avlusu iki kısımdan meydana gelmiştir. Bunlardan bir tanesi son cemaat yerinin önünde, diğeri de mihrap yönündedir. Her iki avlu birbirlerinden bir duvar ile ayrılmıştır.Mihrap yönündeki avlu Çoban Mustafa Paşa’dan gelen bir gelenek olarak düşünülebilir.

  Yapı topluluğunun merkezinde bulunan cami,(Res.13) kareye yakın dikdörtgen planlı olup, üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbeye geçişi sağlayan tromplar caminin dışında, üst örtüsünde kendini açıkça belli etmektedir. Merkezi kubbe yarım kubbelerle takviye edilmiştir. Kubbe kasnağını çepeçevre kuşatan 24 adet ve yan duvarlarda ise mihrap duvarında dörderden 12, ikisi son cemaat yerine bakan toplam 14 pencere ile ibadet mekanı son derece güzel biçimde aydınlatılmıştır. İbadet mekanında çiniye yer verilmeyişi, o dönem yapıları içerisinde karşılaşılmayan bir örnektir.(Res.14) Caminin pencere aralarında yazı ve kalem işleri bulunmaktadır. Bu kalem işlerinde hatayi ve rumilere geniş yer verilmiştir. Camideki mermer işlerinin yanı sıra ahşap işçiliği(Res.15) de ileri bir düzeydedir.

Mermer mihrap ve minberi geometrik bezemelerle kaplıdır. Bunların üzerindeki mukarnaslar ve geometrik bezeme son derece güzel işlenmiş olup, diğer Osmanlı minberlerinde karşılaşılmayacak kadar farklı ve ince bir işçilik göstermektedir.

Külliye de ayrıca hamam , imaret, kervansaray vardı. Fakat günümüze hamam kalıntısı ile planı bozulmuş sübyan mektebi(Res.16) gelebilmiştir. 


   Defterdar Abdüsselam (imaret) Camii: 

    Miladi 1524 ( Hicri 931) yılında Defterdar Abdülselam tarafından Mimar Sinan' a yaptırılmıştır. Miladi 1872 ( Hicri 1239) yılında onarım görmüştür. Mimar Sinan'ın ilk yapıtlarından olması özeliği olup; Caminin dış çevre duvarları ile minaresi ilk kurulduğu dönemin özelliğini taşımaktadır. Zamanında kubbeli olarak yapıldığı fakat 1776 yılındaki depremde yıkılmış olup; 1872 yılında Altıncıoğlu Hatice hanım tarafından çatılı olarak yaptırılmıştır. Bunu belirten bir kitabe caminin giriş kapısı üzerindedir. 

  Kitabe: “İş bu İmaret Cami-i Şerifinin banisi Defterdar-ı Esbak Abdüsselam Bey Efendi Hazretlerinin sülale-i tahirelerinden El Hac Seyyid İsmail Zülkefil Bey’in halile-i muhteremesi Delail-i Şerif mezunesi merhume ve Makfurliha Hadice Firdevs Hanım ruhu için rızaen l’illah el Fatiha fi sene Zilhicce-tış Şerife fi 23 yevm-3 Cuma.”

  İzmit Kemal Paşa mahallesinde bulunan bu yapı günümüzde tamamen yeniden yapılmıştır. Mahalle ölçeğinde hizmet verdiği için Çoban Mustafa Paşa ve Pertev Paşa Camileri’nden daha küçük boyutta planlanmıştır. Ahşap ve kağir malzemeler caminin yapı malzemelerini oluşturur. Evliya Çelebi’nin naklettiğine göre burası bir tekke camisidir. 1925 yılında Tekke ve Zaviyelerin kapatılması ile tekke işlevini yitirip cami olarak kullanmıştır. Günümüzde hala ibadete açıktır. Haziresinde tarikat mensubu üç kişi yatmaktadırlar. (Res.17)


    Fevziye Camii:


  Kocaeli Kemalpaşa Mahallesi, Hürriyet Caddesi üzerindeki bu cami XVI.yüzyılda İzmitli Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. İlk yapımında Mimar Sinan'ın eseri olan bu cami, 1776 depreminde yıkılmıştır. Sultan II. Mahmut zamanında Kaptan-ı Derya Firari Ahmet Paşa tarafından yeniden yaptırılmıştır. Cami 1894 depreminde bir kez daha yıkılmış ve yalnızca minaresi günümüze gelebilmiştir.

 Caminin Klasik mimari özelliğini kaybetmesine tarih boyunca geçirmiş olduğu 5 onarım sebep olmuştur. Yine bu cami de Defterdar Abdüsselam Camii gibi büyük programlı tasarlanmayıp mahalle ölçeğinde hizmet vermiştir. En son 2004 yılında Bursa Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararıyla onarılarak bugünkü halini almıştır.

  Cami boyuna dikdörtgen planlı olup merkezi bir kubbeye sahiptir. Kubbeye geçiş pandantifle sağlanmıştır. Yapı dıştan kırma çatı ile örtülüdür. Camide sade bir mihrap, ahşap bir minber bulunur. Camide çok sayıda vitraylı pencere yer almasından dolayı oldukça ferah ve aydınlık bir havaya sahiptir. (Res.18)


      SONUÇ: 

    Mimar Sinan’ın Kocaeli ilinde direkt veyahut dolaylı yoldan yapımına katkı sağladığı camilerin, bulunduğu yerleşim yerlerinin ölçeğine paralel olarak  tasarlandığı görülür. 

  Mimar Sinan , kendi eserleri olan başkent İstanbul’daki Süleymaniye, Şehzade ve Mihrimah Sultan Camileri; Edirne’deki Selimiye Camii'ne nazaran daha küçük boyutlu fakat mimari olgunluk anlamında geri kalır yanı olmayan, merkezi planlı yapılarıyla dikkat çekmektedir. Gerek mimarlığının ilk yapılarından olan Abdüsselam Cami’nde gerekse de son yapılarından olan Pertev Paşa Cami’nde Kocaeli’ne çok büyük değerler katmıştır.

  Bu bölgede Çoban Mustafa Paşa Cami’nde görülen arka avlu uygulaması daha sonraki yıllarda Pertev Paşa Cami’nde de görülmüştür.

  Çoban Mustafa Paşa Camii’nin mimari ve süslemede Memlüklülerden etkilendiği, bu etkinin caminin banisi Çoban Mustafa Paşa’nın Mısır ilişkileriyle alakalı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca cami ve türbesindeki kapı ve pencerelerin Mısırdan getirildiği de söylenmektedir. 

   Pertev Paşa Cami’nde klasik örneklere karşın çini süslemelere yer verilmemesi dikkat çeker.

  Çoban Mustafa Paşa, Pertev Paşa Camileri gibi şehir ölçeğinde hizmet veren, birden fazla yapılar topluluğuna sahip külliyeler dışında; haziresinde tekke şeyhleri yatan Defterdar Abdüsselam Camii gibi, mahalle ölçeğinde hizmet veren Fevziye Camii de görülmektedir. Bu küçük çaplı yapıların gerek onarımlarla gerekse de yetersiz bakım sebebiyle özgün planından koptuğu da düşünülebilir.
Yapıların olgun mimarilerinin yanı sıra süsleme programı açısından da eşsiz örneklere sahiptir. Mermer, taş, ahşap ve tuğla yapı hem yapı malzemesi hem de süsleme malzemesi olarak kullanılmıştır. Bizans dönemi devşirme malzemeler de kullanılmıştır.

 Mimar Sinan, bir taraftan Karahanlılar’dan beri süregelen, Anadolu Selçuklu mescitleri ile bir atılım gerçekleştiren Türk Mimarisi’nde namaz kılan cemaati bir çatı altında toplayacak merkezi planlı tek kubbeli planı gerçekleştirirken diğer taraftan devasa kubbeyi taşıyan Çoban Mustafa Paşa ve Pertev Paşa Camii gibi yapılarda pencere sayısını artırmak suretiyle mekan aydınlığını da hesaba katarak mimaride hem tekniğe hem  estetiğe hem de ferahlığa katkı sağlamıştır.

                                                   KAYNAKÇA


1.     ER AKAN, A., ÇAKICI, F.Z.,Klasik Osmanlı Mimarisinde Minarelerin Cami Mimarisine Etkileri: Sinan Minarelerinin Şehir Siluetindeki Yeri. Ş. Ercebeci.(Ed). 6th International Turkish Culture Congress, November 21-26 Kasım 2005 Ankara.

2.     DOĞAN, Tuncer.(2013). ''Osmanlı Cami Mimarisi'nde Aydınlatma Düzenleri Açısından Gelişim( 14.- 17 YÜZYIL )''. YYÜ Eğitim Fakültesi Dergisi, C.10, S.1,295-320.
3.     Özer, B. “Cami Mimarisinde Çoğulculuğun Temsilcisi Olarak Mimar Sinan”, Yapı. S.75, s. 27-52, Ekim 1987.

4.     Tolga. (2010,13 Mayıs). Osmanlı Sanatı. 22 Mart 2015 tarihinde  http://tolgabey.blogspot.com.tr/2010/05/sanat-tarihi-ders-notlar.html adresinden erişildi.
5.     BENİAN, Esin, ''Mimar Sinan ve Osmanlı Cami Mimarisinin Gelişimindeki Rolü''. Bilim ve Teknik, Ocak 2011, S.519
6.    YAMAN, Hüseyin, (2011, 14 Şubat). Kocaeli Külliyeleri. 22 Mart 2015 tarihinde http://hsnymn.blogcu.com/kocaeli-kulliyeleri-pertev-mehmet-pasa-kulliyesi-coban-mustafa-p/9306449 adresinden erişildi.
7.     ÇETİNKAYA, H.S.(2006). '' Kütüphane Mimarisinin İki Önemli Eseri: Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesi Kütüphanesi; Edirne Selimiye Camii Kütüphanesi ''. Ege Üniversitesi Sanat Tarihi Dergisi, C.1, S.18, 21-43


                                                 EKLER




                                        (Resim 1) Gebze Orhan Camii
                 (Resim2) Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesi Genel Görünüm

                         (Resim3) Gebze Çoban Mustafa Paşa Camii.
     (Resim4)Çoban Mustafa Paşa Camii, İstiridye yivli tromp geçiş öğesi.
               (Resim5) Çoban Mustafa Paşa Camii giriş kapısı ve kitabesi.

                       (Resim6) Çoban Mustafa Paşa Camii Mihrabı

                         (Resim7) Çoban Mustafa Paşa Camii Minberi

    (Resim8) Çoban Mustafa Paşa Camii pencere kanadı, kakma tekniği.


(Resim9) Çoban Mustafa Paşa Camii son cemaat yeri mihrabiyesi ve süslemeleri.

                        (Resim10) Çoban Mustafa Paşa Camii Minaresi

                      (Resim11) Pertev Paşa Külliyesi Genel Görünüm.


                                (Resim12) Pertev Paşa Camii Harim mekanı.

                            (Resim13) Pertev Paşa Camii Kuzeydoğudan görünüm.

  (Resim14) Pertev Paşa Camii iç mekanda klasik çağdaşlarının aksine çini süslemeye    yer verilmemiş olması ve iç mekanın aydınlığını sağlayan pencereler.

                      (Resim15) Pertev Paşa Camii ahşap işçiliği, kapı kanadı.



  (Resim16) Pertev Paşa Külliyesinden kalan özgün planı bozulmuş sübyan mektebi.
                              (Resim17) Defterdar Abdüsselam(imaret) Camii



                                            (Resim18) Fevziye Camii 

























































2 yorum:

  1. Casino Site: Online Casino | $50 Free + 200 Spins
    Online Casino Sites 2021 - Read the Casino Review and get the best 메리트 카지노 bonus offers. Get $50 free + 200 free spins today!

    YanıtlaSil
  2. JSM-GEM, CASINO, BETTING | Hotel | Jtm Hub
    Find the JSM-GEM, CASINO, BETTING, MOHEGAN RESORT and many 청주 출장샵 more places to stay in 화성 출장안마 Las Vegas, 동해 출장샵 NV. Make your 상주 출장마사지 escape to fabulous resort 동해 출장안마 with JSM-GEM,

    YanıtlaSil